24 Mayıs 2010 Pazartesi

Otobüste

naber sevgili okur? Bir anımı paylaşarak seninle sıcak bir muhabbet yakalamak istiyorum.

Halk otobüsündeydim. Muavin "otur" dedi. "Nereye" dedim. "Yanıma gel" dedi. Dedim "Ne diyorsun?". "Bilader kalabalık, gel şuraya otur da yer açılsın" dedi. "Tamam" dedim. Oturdum. Şoför Bey otobüsün dolduğuna ikna olmadığından arkadan almaya devam ediyordu. Arkadan uzanan akbilleri öne gönderirken, bana uzatılan paraları da muavine veriyordum.

"Akbilim geri gelmedi" diye bağırdı arkadan. Ses 1.80 boylarında, güzel, beyaz tenli, sarışın, renkli gözlü, boş zamanlarını tıpkı benim gibi kitap okuyarak, sinemaya giderek ve tabi ki müzik dinleyerek değerlendiren bir yolcudan çıkmış gibi durmadığından kimse iplemedi. Tekrar bağırdı.
Muavin bana döndü "sor bakayım önde akbil var mıymış" dedi. "Önde akbil var mıymış" dedim. "Yokmuş" dediler. Muavine dönüp "yokmuş" dedim. O da diğer yanındaki yolcuya dönüp "yokmuş" dedi.

"Kimdeyse çıkartsın akbilimi. 2 haftada 3. akbilimi kaybettim" dedi. Öndekilere dönüp "2. haftada 3. akbilini kaybetmiş" diyecektim ama adam kalabalığı yararak öne gelince kendisinin söylemesinin daha doğru olacağını fark ettim. Yine de ağzımı açmışken bir şey söyleme gereği duyduğumdan "adam haklı beyler" dedim. O sırada ağzımı yayıp, ellerimi çok delikanlı bir tavırla sallıyordum. Süperdi.

"Eğer akbilimi alan geri vermezse polisi arayacağım" dedi. Muavine dönüp "polisi arayacakmış. Arar mı sizce" dedim. Şoföre dönüp "polisi arayacakmış" dedi. Olayın başından beri sessizliğini koruyan şoför "olaya polis karıştıysa otobüsü kenara çekiyorum" dedi ve motoru durdurdu. Çünkü adam gerçekten de polisi aramıştı. 2 dk sonra 1 ekip otosu ve bir motosikletli trafik polisi otobüsün önüne geldi.

Otobüs çok kalabalık ve havasızdı. Yaşlı bir amca "ya yürüyün gidelim, işimize gücümüze geç kalıyoruz" dedi. "Olmaz, 2 haftada 3. akbilim bu. 150 lira vardı içinde gidemeyiz" dedi. "Arkadaşım, o senin mallığınmış" dedi genç bir çocuk. "Düzgün konuş, bayanların yanında küfrettirme bana" diye yanıtladı. "Ben ediyorum amına koyim, sikerim belanı manyak mısın lan" dedi genç. Akbil sahibi elini havaya kaldırdı ama araya hemen amcalar girdi.

Sonra polis kapıyı açtı. "Arkadaşım şikayetçi misin?" dedi. "Evet memur bey, mağdurum" diye yanıtladı akbil sahibi. "O zaman herkesi aramamız gerekecek" dedi memur bey. Hep birlikte "aaaa" yaptık. "Yalnız otobüsü karakola çekip orda aramamız gerekiyor" dedi memur bey. Hep birlikte küfrettik. "Ben avukatım, beni arayamazsınız. Bayan polis istiyorum" dedi 1.75 boylarında güzel bir avukat. "haklısın güzelim" dedim içimden.

Sonra hepimiz aşağı indik. Büyük bir kavga neticesinde akbil sahibi şikayetini geri almaya ikna oldu. Hepimiz tekrar bindik. Akbil sahibini almadık ama. "Burası boşmuş böyle oturabilir miyim?" dedim muavine. "Takıl kafana göre" dedi. Güzel avukat da yanıma geldi. Bence yaşı gençti ve olsa olsa stajyer bir avukattı. "İşe de geç kaldık değil mi" dedim. "Evet öyle oldu, benim inmem lazım şimdi metrobüste" dedi. "Güle güle" dedim. Duymadı galiba.

5 yorum:

  1. stajyer senin babandır!

    YanıtlaSil
  2. Staj yaptığın yerde kendini sevdirmeye bak, stajdan sonra da kalırsın.

    YanıtlaSil
  3. Dr. Mimar Kadir Topbaş24 Mayıs 2010 14:27

    Bu tür hadiseler münferit olaylardır. Belediyemiz gereken önlemleri alacaktır. Halkımızı sağ duyulu olmaya ve tahriklere kapılmamaya davet ediyoruz.

    YanıtlaSil
  4. Blok Sakinleri24 Mayıs 2010 14:28

    Paylaşım için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  5. Koala dergisinden bir adam24 Mayıs 2010 14:48

    Masan hazır. Yarın gel başla.

    YanıtlaSil